PİYANGO TALİHLİLERİNİN TALİHSİZ AKIBETLERİ
HARAM PARA TALİHLİLERİNİN ( ! ) TALİHSİZ AKIBETLERİMilli Piyango kazananlara ne oldu?
Yılbaşında büyük ikramiye kazanan bazı talihlilerin başına gelmeyen kalmadı. Kimi bıçaklandı kimi huzurunu kaybetti, birinin mezarı bile açıldı!. İşte o hikayeler...Yılbaşında büyük ikramiye kazanan bazı talihlilerin başına gelmeyen kalmadı Kimi bıçaklandı kimi huzurunu kaybetti, birinin mezarı bile açıldı!.
Bu yılbaşı biletlerine felaket vurdu
ESKİ GÜNLERİ ÖZLER
Türkiye'de en çok ikramiye kazandıran biletlerin satıldığı Nimet Abla'da çalışan Bilal Yıldız, 1996 yılında piyangodan kazandığı yüklü miktardaki ikramiyeyi 1 ay içinde harcadı. Kazandığı ikramiyeyle 3 lüks ev satın alınabileceğini söyleyen Yıldız, “Hazıra dağ dayanmıyor” dedi.Büyük ikramiye talihlisi Bilal Yıldız, “Büyük ikramiye kazananlar zengin oldum havasına girmesin. Sade yaşamı tercih etsin. Aksi halde, eski günlerinizi özler duruma gelirsiniz” dedi.
HUZURUM OLACAKTI
Edirne'de 11 yıl önce Milli Piyango'dan büyük ikramiyeyi kazanan Ayhan Yalçınkaya, huzurunun bozulduğunu, kötü günler geçirdiğini ve Milli Piyango bileti aldığı için pişman olduğunu söyledi. Yalçınkaya, “Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Dostlarımı kaybettim. Devlet memurluğuna devam etseydim param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. Devlet memurluğuna geri dönmek istiyorum” diye konuştu.
KOCASINI BOŞADI
Yeşim Akyol'a 2003'te 2 trilyon TL çıktı. Kavga etmeye başladığı 8 yıllık eşiyle boşandı. Kocası “Para çıkınca beni boşadı” diyerek eşini suçladı. Salih Bahtiyar da, 1985 ve 1997'de 2 büyük ikramiye kazandı. Bahtiyar, “Mafya beni bulacak” diye bunalıma girip, eve kapandı. Salih Gümüşçay, 1989'da 5 milyar TL kazandı. Bir yıl sonra öldü. Tek başına yaşarken ölümünün ardından yüzlerce akrabası ortaya çıktı.DNA testi için mezarı açıldı. Necmi Yıldırım'ın hikayesi ise çok acı. 2004'te 10 trilyon TL'nin dörtte birini kazanan Yıldırım, ikramiye yüzünden kavga çıkaran oğlu tarafından boğazından bıçakla kesilerek yaralandı.
SOĞUKTAN DONARAK ÖLDÜ
Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 40 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Mehmet Sarıoğlu, yaşadığı baraka tipi evde donarak öldü. Hiç evlenmeyen Sarıoğlu’nun hayatı 40 yıl önce aldığı piyango biletine büyük ikramiye çıkmasıyla değişti. Bir anda zengin olan Sarıoğlu, köyünde bir ev yaptı ancak, zamanla parası kalmayınca ona komşuları bakmaya başladı. Yeşil kart sahibi Sarıoğlu, devletten aldığı yaşlılık maaşıyla geçimini sürdürürken kısa bir süre önce evi yandı. Köylüler aralarında topladıkları paralarla evi tamir ettirdi. Kimsesi olmayan Sarıoğlu’nun Sarayköy Devlet Hastanesi’nde yapılan otopside donarak öldüğü belirlendi.
“Para beni perişan etti”
Ali Atıcı, çay ocağı işletirken 2004’te sayısal lotodan 543 bin YTL kazanır. Parayı aldıktan sonra memleketi Erzincan’a yerleşen Atıcı, boşandığı eşi ve çocuklarını İsviçre’ye gönderir ve ikinci evliliğini yapar, ancak ondan da ayrılmaya karar verir. Atıcı, Doğu Beyazıd’a gidip, 14 yaşındaki A.K.’yi başlık parasını verip evine götürür. Gelişen olaylar zincirinde A.K. babası Arif K.’ya teslim edilir. Ali Atıcı’nın pişmanlık dolu sözleri ise şöyle: “Hayal edemeyeceğim kadar zengin oldum, ama hayatım da alt üst oldu. Huzurum kaçtı. Geceleri gözüme uyku girmez oldu. Lotodan çıkan para beni perişan etti.”
PARA İÇİN KAZANDILAR, PİŞMAN OLDULAR
Hepimizi hayallerini süsler, Milli Piyango´nun yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyeyi tutturup, yeni yıla zengin olarak girmek... Her çekiliş öncesi, büyük ikramiyeyle kaç lüks araba, boğazda kaç ev alınabileceğine dair haberler yapılır... Çekilişten sonra da gazeteler, televizyonlar bir telaş yeni yılın talihlilerini aramaya koyulur.Amortiyle yetinmek zorunda kalanlarsa gıpta eder, ´Ah ben olacaktım ki onun yerinde´ diyerek. Ancak sanılanın aksine ikramiyeyi tutturanların hayatları her zaman çok da güllük gülistanlık olmuyor. Kimisi büyük hayal kırıklıkları yaşadı, kimisi eski kıt kanaat geçindiği günleri bile özler hale geldi. Para yüzünden ailesi dağılan da oldu,oğlu tarafından bıçaklanan da..Hatta´Keşke çıkmasaydı bu para´ diyenler bile çıktı (Sabah:03.01.07)
İLK İŞ OLARAK EŞİNİ BOŞADI
Denizli’nin Çivril ilçesinde marangoz olarak geçimini sağlayan Osman Kaplan, çeklerini ödeyemediği için hapse girmiş ve 1999 yılında hapisten çıktıktan 2 gün sonra sayısal lotodan 340 milyar lira kazanmış. İki çocuk babası Kaplan’ın ilk işi eşinden boşanmak olmuş. Ardından İzmir’de Pınar Şirin adlı şarkıcıyla 20 milyar lira harcayıp Hilton’da nişan yapmış ve 6 ay sonra ayrılmış. Hızlı yaşayan Kaplan’ın parası kısa sürede tükenmiş. Paraların nasıl bittiğini anlayamayan Kaplan, “İkramiyeyi kazanınca akrabalarım çoğaldı. Daha önce borç para isterim diye herkes kaçarken, ikramiyeden sonra neredeyse bütün Çivril akrabam oldu. Nereden akraba olduğumuzu anlayamadım ama onlar Orta Asya’ya kadar uzanıp bir yerlerden tutturdu. O kadar yol kat edip geldiler diye her birine para veriyordum. Hızlı bir hayat yaşadım, para bitti.” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.
O DA 45 YILLIK EŞİNİ BOŞADI
Bir başka Sayısal Loto “talihlisi” Ekrem Çetin ise, 7 çocuğunun annesi 45 yıllık eşinden ayrıldı. Eşi Bakiye Çetin’in ve çocuklarının kendisini tehdit ettiklerini ileri süren Samsunlu Ekrem Çetin, açtığı boşanma davasında eşine milyarlarca lira ödedi.
KALP KRİZİ GEÇİRDİ
2004’te Tokat’ın Turhal ilçesinde yaşayan Halil Ateş ve oğlu Volkan Ateş’in sakin yaşantıları, Milli Piyango’nun 10 trilyonluk ödülünün isabet etmesiyle bir anda hareketlendi. Volkan’ın çeyrek bileti, aile için 2.5 trilyonluk bir servet anlamına geliyordu. Turhal bu haberle ayağa kalkmıştı ki, Volkan Ateş’in bileti kaybettiği haberi bütün ilçeyi kapladı. Bileti kaybeden Volkan; olayın şokuyla kalp krizi geçirdi. Biletin çalınmış olabileceği düşüncesiyle savcılığa yaptığı başvurudan da sonuç alamayan Ateş, uzun süre kabuğuna çekildi. Vakit’e, olaydan bir yıl sonra yani 2005’te yaşadıklarını anlatan baba Halil Ateş’in ilk cümlesi çok ilginçti: “Bu bizim ailemiz için çok kazançlı çıktığımız bir kayıp oldu.” ( 26 Aralık 2007 Tarihli Gazeteler)
“Talih bize huzur değil, felaket getirdi”
Milli Piyango’nun 1990 yılbaşı çekilişinde 1 milyar 250 milyon lira kazanan Adanalı Cem Postacı, paranın kendisine aradığı huzuru vermediğini söyledi. 1996’da oğlunu trafik kazasında kaybeden Postacı, “Talih kuşu bize huzur değil, felaket getirdi” diyor. Oğlunu kaybettikten sonra bir daha bilet almamaya karar veren talihli, kendisine çıkan paranın hayırlı olmadığını dile getiriyor. Kazandığı ikramiyeyle emlak işine giren Postacı, bir süre sonra iflas etmiş. İşlerinin bir dönem çok iyi gittiğini, hiç tanımadığı kişilerin akraba olarak karşısına çıktığını anlatan Postacı, şimdi kimsenin kendisine yardıma yanaşmadığını vurguluyor. Postacı, “Para mutluluk getirmiyor, yuvam dağıldı, toparlamak için varımı yoğumu harcadım. Eşim beni terk etti. Şimdi bir otomobilim, evim ve emekli maaşım var. Keşke o bileti almasaydım da o para çıkmasaydı.” diyor.
“Eşime kalmasın diye hepsini harcadım”
53 yaşındaki Mustafa Savgan’ın macerası ise çiçekçi bir kadının kendisine 2 lira harçlık vermesiyle başlıyor. Bu parayla piyango bileti alan Savgan, 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Savgan, eşinden ayrılmak istedi ama ayrılamadı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım.150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Lokantalarda ödediğim hesabın 5-6 katını bahşiş olarak bırakıyordum. Sonunda paraları tükettim. Evlenirken karıma aldığım 1 kilo altını da sattım, harcadım. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985′ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum” diyerek ibretlik hikâyesini paylaşıyor.
Kızı evi terk etmiş
1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan Ulusoy, paranın eline geçmesiyle kendisinden para isteyenlerin sayısının da arttığını belirtti. Çıkan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy, üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti. 4′ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti. Uzun aramalardan sonra buldum. Bana para çıktığını duyanlar hep bir beklenti içinde oldular. En yakınımdan en uzağıma kadar hep bir şeyler bekliyorlardı. Başlangıcında psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.
“70 milyonun âhı var”
Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar’a da Turhal’da Milli Piyango’dan 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, otobüs alarak Turhal’a şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar, 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları şöyle anlatıyor: “Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin âhı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş.”Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor. (23 Aralık 2008 Tarihli Gazeteler )
Milli piyango talihlisi intihar etti
Milli Piyango'nun 2005 Yılındaki Çekilişinde, Biletine 5 Milyon Tl'lik İkramiye İsabet Eden 9 Çocuk Babası Ahmet Bayram Dün Akşam İntihar Etti.Milli Piyango'nun 2005 yılındaki çekilişinde, biletine 5 milyon TL'lik ikramiye isabet eden 9 çocuk babası Ahmet Bayram dün akşam intihar etti. Bayram'ın intihar sebebinin kumar ve evlilik dışı ilişkisi olduğu iddia edildi. Erzurumlu Ahmet Bayram'ın (43) hayatı 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiyenin isabet etmesiyle bir anda değişti. Uzun süredir işsiz olan 9 çocuk babası Bayram, hemen ailesiyle birlikte Ankara'ya giderek 5 milyon liralık ikramiyenin 4'te biri olan 1 milyon 250 bin TL'sini aldı. Parasıyla ilk iş olarak kendisine peruk alan Bayram, İstanbul'a taşındıktan sonra kendisini gece hayatına verdi.
BANYODA KENDİNİ ASTI
Günler ilerledikçe ailesinden uzaklaşan Ahmet Bayram, iddiaya göre bir gece kulübünde tanıştığı kadınla birlikte yaşamaya başladı. 5 aylık hamile olduğu öne sürülen bu kadından da bir çocuk bekleyen Bayram, dün akşam saatlerinde ailesinin Pendik'te yaşadığı eve gitti. Çok borcu olduğunu söyleyerek eşinden üzerine yaptırdığı gayrimenkullari satmasını isteyen Bayram olumsuz yanıt aldı. Saat 23.00 sıralarında banyoya giren Bayram'dan uzun süre ses çıkmayınca büyük kızı kapıyı zorlayarak içeriye girdi. Babasının kalorifer borusuna asılı cesediyle karşılaşan genç kız çığlık çığlığa yardım istedi. Polisin eve gelmesinden sonra yapılan incelemenin ardından Bayram'ın cesedi Pendik Devlet Hastanesi morguna götürüldü.
KUMAR VE GECE HAYATI
Ahmet Bayram'ın gece hayatı ve kumar düşkünlüğü olduğu ve bu yüzden de kısa sürede kendi üzerine kayıtlı olan gayrımenkullari tek tek sattığı öğrenildi. Parası bitince eşinin üzerine kayıtlı olan gayrımenkulleri satmak istediği bu yüzden de evde sık sık huzursuzluk olduğu iddia edildi. Bayram'ın bir komşusu yaptığı açıklamada, "Ahmet Bey mütevazi bir insandı. 9 çocuğu vardı. Milli Piyango'dan kazandığı paraları gayrimenkule yatırdı. Başka bir dostu vardı. Onunla sorunları olduğunu biliyoruz. İnsan iki taraflı olunca tabii ki huzursuz oluyor" şeklinde konuştu.
"TEHDİTLER ALIYORUM" DEMİŞTİ
Piyango talihlisi olduğunu açıkladıktan sonra tehditler aldığını öne süren Ahmet Bayram, 2005 Aralık ayında savcılığa başvurmuştu. Bayram başvurusu sonrası yaptığı açıklamada, "Ben bu memlekette kimseye haraç vermem. Ben garibanlığı çektim, eğer garibansa yardım ederim. Ama tehdit, haraç zoruyla ben babama bile para vermem. Evimi telefonla rahatsız ediyorlar. Cep telefonumla da beni tehdit ediyorlar. 'Çocuğunu kaçırırız diyorlar' Ben bir çocuğumu o paraya değişmem ama kimseye de haraç vermem. Beni tehdit edenleri tanımak için gerekirse o parayı devlete veririm" demişti.Bayram'ın intiharıyla ilgili inceleme sürüyor (11.04.2009)
Piyango talihlisi bin pişman
Edirne'de, 1995'te Milli Piyango İdaresi'nin büyük ikramiyesini kazanan Ahmet Yalçınkaya, paraları tüketince tekrar devlet memuru olabilmek için mahkemeye başvurdu.Edirne Belediyesi'nde sözleşmeli işçi olarak çalışan Ahmet Yalçınkaya, Milli Piyango'nun 9 Eylül 1995'teki çekilişinde aldığı yarım bilete 10 milyar lira isabet ettiğini söyledi. Kazandığı 10 milyar liranın kendisine hayır getirmediğini, her geçen gün huzurunun bozulduğunu anlatan Yalçınkaya, şöyle konuştu: ''İşler umduğum gibi gitmedi. Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Edirne Sigorta Hastanesinde memur olarak görev yapıyordum. Devlet memurluğuna devam etseydim param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. O zaman çok mutluydum. Şimdi tüm dostlarımı kaybettim.''
"ŞANS OYUNLARI MUTLULUK GETİRMİYOR"
Devlet memurluğuna geri dönmek istediğini, bunun için mahkemeye başvurduğunu bildiren Yalçınkaya, ''Keşke istifa etmeseydim. Buradan herkese sesleniyorum, para her şey değildir. İnsanın etrafından ne dost ne de tutunacak dal kalıyor. Şimdi hiç şans oyunu oynamıyorum. Bilet aldığıma bin pişman oldum. Şans oyunlarından para çıkan insanlara acıyorum'' dedi.Bu akşamki süper loto çekilişine vatandaşların büyük ilgi gösterdiğini belirten Yalçınkaya, şans oyunlarının sanıldığı gibi mutluluk getirmediğini öne sürdü. (05 Mart 2009)
Milli Piyango talihlisinden 'son pişmanlık'
1998’in Milli Piyango talihlisi Semra Kozan, haram paradan hayır gelmediğini yaşayarak gördü. Kozan’ın 18 yıllık yuvası dağıldı.. Aldığı yazlık yıkıldı. Oğlu...
1998’in Milli Piyango talihlisi Semra Kozan, haram paradan hayır gelmediğini yaşayarak gördü. Kozan’ın 18 yıllık yuvası dağıldı.. Aldığı yazlık yıkıldı.. Lüks arabasıyla kaza yapan oğlu ölümden döndü. Sene sonunun yaklaşması ile her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşın gündemine oturtulan Milli Piyango bileti ile kazanılan paradan hayır gelmediği birçok örneği ile ortada. Milli Piyango biletinin yanı sıra at yarışı, Sayısal Loto gibi şans oyunlarından para kazanan “talihli”(!)lerin de, hiçbir emek harcamaksızın havadan kazandığı paraların hayrını göremediği gözleniyor.
İŞTE ONLARDAN BİRİ
1998 yılında aldığı Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan (100 milyar TL) Semra Kozan’la, aradan geçen 9 yıl içinde hayatında ne gibi değişiklikler olduğunu konuştuk. Kısa yoldan kazanılan büyük paralar ile dünyası alt üst olan sayısız örnekten sadece biri o. Semra Kozan, Vakit’e yaptığı açıklamada, “Beni piyango talihlisi olarak nitelendiriyorlar. Oysa piyango talihlisi değil; piyango mağduruyum. Çok para huzur getirmiyormuş. İkramiyeden önce daha huzurluydum. Bir yuvam vardı. Şimdi yok” diye konuştu.
“YUVAM DAĞILDI”
Büyük ikramiyenin çıkmasıyla sevdiklerinin birer birer kendisinden uzaklaştığını dile getiren Kozan, şöyle konuştu: “Sahte dostluklar edinmeye başladım. Eski arkadaşlarımda bulduğum samimiyeti yeni çevremde bulamadım. Psikolojik sıkıntılar yaşadım. Kalabalıklar içinde yalnızlığa itildim. 18 yıl aynı yastığa baş koyduğum eşim ile yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Eşimle 18 yıl birçok sıkıntıya göğüs gerdik. Yokluk içinde birbirimize destek olduk. Ama para eşimi çok değiştirdi. Onu tanıyamadım.”
“OĞLUM KAZA GEÇİRDİ, ÖLÜMDEN DÖNDÜ”
Paranın büyük bir bölümünü çocuklarının eğitimine ayırdığını söyleyen Kozan, “2000 yılında oğlum trafik kazası geçirdi. Eğitimine bir süre ara vermek zorunda kaldı. Oğlumun kaza geçirdiği gün altında benim doğum gününde hediye ettiğim otomobil vardı. Oğlumun kaza haberini aldığımda piyangodan çıkan paraya kahretmiştim. O haberle birlikte haram paranın hayır getirmeyeceğini anladım. İnsanoğlu yine de zor durumda kalınca düşünüyor böyle şeyleri. Helal paraya haram katmamak gerekiyormuş” dedi.
YAZLIĞI YIKILDI
Depremde yıkılan evin ve oğlunun geçirdiği trafik kazasının kendisine gönderilen bir uyarı olduğunu dile getiren Kozan, “1998 yılında kazandığım büyük ikramiyeden sonra Çınarcık’ta bir yazlık almıştım. 1999 yılında gerçekleşen büyük deprem sonrası yıkılanlar arasında benim yazlığım da vardı. Deprem bana bir mesajdı belki de. Ama büyük para insanı gerçekten etkisi altına alıyor. Depremden sonra da hayatıma lüks içinde sahte dostlarla birlikte devam ettim. Ben söz konusu mesajı oğlumun kaza geçirmesinden sonra aldım. Benim için büyük bir dersti. Oğlumun geçirdiği kaza, ikramiyeden sonra çevremde oluşan o yapay dostlardan uzaklaşmamı sağladı.. Artık yuvamı kontrol altına almam gerektiğini hissettim. Ve öyle de yaptım. Artık paramı boş zevkler uğruna harcamıyorum. Çocuklarımın eğitimi için harcıyorum. Onlar başarılı oldukça ben mutlu oluyorum” diye konuştu.
Talih kuşunu afiyetle yedi
|
Piyango milyarderi hızlı yaşadı, parayı tüketti şimdi asgari ücretli işçi... |
Haram para felaket getiriyor
Milli Piyango’dan para kazananlar çok kısa süre sonra sadece o parayı değil, çoğu zaman ailelerini, mutluluklarını, sağlıklarını ve hatta hayatlarını da kaybediyorlar. “Milli Piyango mağdurlarının” hayat hikayeleri ibret verirken, İlahiyatçılardan “Piyango kumardır. İslâm kumarı kesinlikle yasaklar. Kazanılan paradan hayır gelmez. Kendinizi tehlikeye atmayın” uyarısı geldi.
Milli Piyango tarafından düzenlenen kuradan milyarlarca para kazananlar çok kısa süre sonra piyangodan kazandıkları parayı kaybetmekle kalmıyor, çoğu zaman ailelerini, mutluluklarını, sağlıklarını ve hatta hayatlarını da kaybediyorlar.
“Milli Piyango mağdurlarının” hayat hikayeleri ibret verirken İlahiyatçılar da; “Piyango kumardır. İslâm kumarı kesinlikle yasaklar. Kazanılan paradan hayır gelmez. Kendinizi tehlikeye atmayın” mesajı verdiler.Diyanet de piyango ile alakalı; “Temel kazanç prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu kamçılaması gibi daha pek çok olumsuz sonuç doğurması sebebiyle dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır” diyor.
Diyanet: Piyango kesinlikle haram
Şans ve kumar oyunları kategorisine giren Milli Piyango, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından haram olarak görülüyor. Diyanet işleri Başkanlığı tarafından 21 Aralık 2003 tarihinde yayınlanan fetvada, Milli Piyango’nun da Spor Toto, Spor Loto ve Sayısal Loto gibi “şans oyunu” olduğu belirtiliyor. Diyanet işleri Başkanlığı, o tarihte Milli Piyango’dan kazanılacak en büyük ikramiye olan 10 trilyonun “haram sayılacağını” açıklamıştı. Diyanet tarafından camilerde okutulan hutbelerde de “Kumar ve şans oyunları haramdır” deniliyor. Diyanet, şans oyunlarının haram olmasının gerekçelerini şöyle sıralıyor: “Temel kazanç prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu kamçılaması gibi daha pek çok olumsuz sonuç doğurması sebebiyle dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır.”
Karaman: Piyango da bir kumardır
İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman da piyangonun haram olduğu görüşünde: "Piyango İdaresi bilet alanların paralarını topluyor, çekiliş yaparak (bir nevi kur'a çekerek) onların bir kısmına para veriyor, kendisi de büyük bir pay alıyor. Bilet alanlar verdikleri para karşılığında bir mal veya hizmet almıyorlar, parayı idareye veya bileti kazananlara da bağışlamıyorlar; bilet alanın amacı az verip çok kazanmaktır. Kazanma yolu da kumardır; yani birçok kişinin parasını bir araya getirip, her biri büyük pay kendinin olsun diye beklerken içlerinden birkaçına (kurayı, çekilişi kazananlara) vermekten ibarettir. Üç beş kişinin ortaya birer milyon lira koyup zar atarak, kâğıt çekerek, atlar koşturarak... hangisininki kazanırsa parayı alması ile piyango vb. arasında bir fark yoktur..."
Baytan: Alınteri ile kazanılan paranın yerini hiçbir şey tutmaz
Emekli Vaiz Enver Baytan da Milli Piyango'nun haram olduğuna işaret ederken piyangonun iğrenç bir şey olduğunu söyledi. Baytan; "Piyango, şüphesiz haramdır. Kumardan farksızdır. Çünkü emek sarfetmeden para gelmesi söz konusudur. Kitabımıza göre alınteri ile kazanılan paranın yerini hiçbir şey tutmaz. İnsanlarımıza tavsiyem, piyango bileti alarak kumara hiç yönelmesinler. Elbette piyangodan kazanılacak paradan hayır gelmez. Felaket getirir. Ama felaket getirmese de uzak durmak gerekir" dedi.
KUR’AN NE DIYOR?
Kumar ve benzeri kötü alışkanlıklar hakkında Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar, fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (2 Maide, 5/90-91) O kadar paranın nasıl bittiğini anlayamadı (29.12.2008 )