Kurbanı En İyi Şekilde Değerlendirmek.
Kurbanı en iyi şekilde değerlendirmek
Kurbanı en iyi şekilde değerlendirmek İslam kendi sistemini kendisi kurmuştur. Kalkınması İslam'ın kendi kaideleriyle her zaman mümkündür. Yeter ki Müslüman sistemini iyi kullansın, dini vazifelerini yerinde istimal etsin. Nitekim İslam'ın kendini ayakta tutacak emirlerinden biri zekat, fitre ise, diğeri de kurbandır. Müslüman zekatıyla, fitresiyle, mensuplarının ihtiyaçlarını karşılar, dertlerine derman olur. Kurban da bu dermanlardan birini teşkil eder. Yeter ki yerinde kullanılsın, çorak araziye atılmaktan kurtulunsun. Kurban, durumu müsait olanlara vacib olan bir mükellefiyettir. Müslüman bu mükellefiyetini bizzat kendisi icra edebileceği gibi, yavrularımızı yetiştirmeyi gaye edinmiş kurslara, yurtlara, öğrenci barınaklarına vermekle de yerine getirmiş olur. Hatta, ihtiyaç sahibi gençlerimizi yetiştirmekle meşgul olan yurtlara, okullara verilecek kurbanın değeri, bizzat kestiğinden de ileride olabilir. Çünkü bunda sadece kurban kesmekten ibaret bir mükellefiyet söz konusu olmaz, binlerce ihtiyaç sahibi öğrencinin derdine derman olunmuş, ilme de hizmet edilmiş, neslimizin yetişmesine de destek olunmuş olur. Bu bakımdan hibe edilen kurbanların hizmeti çok daha farklı görünmektedir. Kaldı ki böylesi yerlerde kurbanın sadece eti değil, derisi de tam değerlendirilmekte, hatta bağırsakları ve diğer sakatatı da topluca hedefini bulmakta, ihtiyaçları karşılamaktadır. Bu bakımdan öğrencilerle meşgul olan ilim yuvalarına, vakıf yurtlarına, kurslara verilen kurbanların bütünüyle değerlendirildiğini düşünmek mümkündür. Yeter ki kurbanınızı kesmek üzere vekil ettiğiniz kimseye umumi vekalet verin ve deyin ki: ' Kurbanıma ait haklarımı sana devrediyorum, ihtiyaçlı yerlere tasarrufta bulunabilirsin. Böylece size vekil olan kimse kurbanınızı ya bizzat keser, yahut da en uygun kesen birine vekalet vermek suretiyle kestirir, etini, derisini, bütün sakatatını münasip yerlerde kullanma selahiyetini de almış bulunur. Bir şüphe ve tereddüt aklınıza gelmesine gerek kalmaz. Birden fazla kurban kesecek olanlar, yahut da kurbanını kendi yerinde kesme imkanı bulamayıp kestirmek isteyenler öğrenci yurtlarına kestirmekle, hayır yerlerine hediye etmekle hem kurban sevabı alıp, hem de neslimizin yetişmesine sebep olacaklarından dolayı bir taşla iki değil, belki üç'dört kuş vurmak gibi birkaç katlı hizmet yapmış olurlar. Çünkü bugün kurbanın derisini, zamanında ve tam hizmet yerine teslim etmekte güçlük çekilmektedir. Halbuki kurban olarak verilip de vekile kestirilmesi halinde hem kurban, hem derisi, hem de diğer sakatatı tümüyle toplu halde değerlendiriliyor, zayiata uğrayan tek organı kalmıyor. Bu da kurbanımızı toplu halde değerlendiren hizmet yerlerine vermeyi cazip hale getiriyor. İhtiyaç duyduğunuz kadar da etinizi yine alabiliyor, kurban etinden de mahrum kalmamış olabiliyorsunuz. Evet, evet... İslam, mensuplarını ayakta tutacak sitemini kurmuş, yokluk ve sıkıntıdan koruyacak yardımlarını vazetmiştir. Yeter ki, Müslüman bunları yerli yerinde kullanmasını bilsin, imkanını çorak araziye akıtmasın. Kaynak: Ahmed Şahin Zaman Gazetesi