Cuma namazı ile ilgili bazı hükümler
Cuma namazına müteallik bazı mes'eleler:
197— Birçok köylerde Cuma namazı kılınmasına öteden beri izin verilmiş olduğundan beldelerde olduğu gibi köylerde de Cuma namazı kılına gelmiştir. "Mescitlere ait hükümler bahsine de müracaat!."
198— Bir köylü, cuma günü bir şehre gidip Cuma vaktine kadar orada durmak niyetinde bulunsa kendisine Cuma namazı farz olur. Fakat Cuma vaktinden evvel şehirden çıkmaya niyet ederse farz olmaz. Cuma vaktinin girmesinden sonra şehirden çıkmaya niyet ederse —muhtar olan kavle göre— yine Cuma farz olmaz.
199— Cuma günü zeval vaktinden sonra Cuma namazını kılmadan sefere çıkmak mekruhtur. Zeval vaktinden evvel çıkmak ise mekruh değildir.
200— Ma'zur veya mahpus olanların Cuma günü şehirde öğle namazını Cuma namazından evvel veya sonra cemaatla kılmaları mekruhtur. Bunların öğle namazlarını Cuma namazı kılındıktan sonra kılmaları müstehaptır. Çünkü o vakte kadar özürlerinin zevali umulur.
201— Bir kimse, Cuma günü özrü bulunmadığı halde Cuma namazını kılmadan öğle namazını kılacak olsa bu namazı sahîh olursa da Cuma namazını terk ettiğinden dolayı günaha girmiş olur. Fakat böyle bir kimse, bilâhare Cuma namazını kılmak için —daha Cuma namazı kılınmadan— camiye yönelse kıldığı öğle namazı batıl, yani nafileye münkalip olur. Cuma namazına ister yetişsin, ister yetişmesin ve ister gitmeden sarfı nazar etsin ve ister etmesin. Binaenaleyh Cuma namazına gidip yetişmezse o öğle namazını yeniden kılması lâzım gelir.
İmameyne göre gidip Cuma namazına başlamadıkça kılmış olduğu öğle namazı batıl olmaz.
202— Cuma için tekbir almak, yıkanmak, misvak kullanmak, güzel elbiseler giyinmek, güzel kokulu şeyler sürünmek müstehaptır. Minarede ezan
okununca da başka şeyler ile uğraşılmayıp hemen camiye gidilmesi vaciptir.
203— Cuma günü camiye erkence gitmek, Tahiyyetülmescid olmak üzere iki rek'at namaz kılmak, Kehf suresini okumak veya dinlemek menduptur.
204— Cuma günü camiye giden kimse başkalarına eziyet vermemek ve hutbeye henüz başlanılmış olmamak şartile hatibe yakın yere kadar gidebilir ve illâ bulabildiği yerde oturur. Fakat yer bulamaz, ileri saflarda da boş yer bırakılmış olursa bizzarure bu boş yerlerden birine kadar gidebilir.
205— Hatip minbere çıkınca cemaatin konuşmayıp sükût etmesi, selâm alıp vermemesi, nafile namaz kılınmaması icap eder. Hattâ hutbede Resulü Ekrem, Sallâlahü aleyhi ve sellem Efendimizin mübarek isimleri zikredilince cemaatin Salâtüselâmda bulunmaksızın yalnız dinlemekle iktifa eylemesi efdaldir. İmam Ebû Yusuftan bir kavle göre bu halde gizlice Salâtüselâm okunur.
206— Cumanın başlanılmış ilk sünneti, hatibin minbere çıkması halinde uzatılmaksızın hemen —vâciplerine riayet etmek üzere— ikmal edilmelidir.
207— Cuma namazını, hutbeyi okuyan zatın kıldırması evlâdır.
208— Cuma namazı henüz bitmeden imama uyan kimse, bu namazı ikmal eder, velev ki İmama teşehhüdde veya secdei sehvde yetişmiş olsun, İmam Muhammede göre ikinci rek'atın rükûundan sonra gelip imama uyan kimse, Cuma namazını değil öğle namazını ikmal eder.