|
|
S HARFİ.
Safran: (Safran-Krokus / Saffron / Crocus sativus) Eylül-ekim aylari arasinda, mor renkli ve hos kokulu çiçekler açan 15-30 cm boylarinda, soganli, otsu bir bitki. Etli ve yuvarlak 2-3 cm çapinda bir sogani vardir. Üretimi de bu soganlarla yapilir. Yapraklar uzun, dar ve ortasi beyaz çiçeklidir. Yapraklar çiçeklerden sonra meydana gelir. Çiçekler 6 parçali, erkek organlari 3 tâne, disi organin kapsül kismi olan stigmalari turuncu renklidir. Safran, Hititler döneminden beri Anadolu’da bilinmekte ve ilâç olarak kullanilmaktadir. Grekler döneminde de Bati Anadolu’da oldukça ticâreti yapilmistir. Osmanlilar döneminde de önemini koruyan bir ihraç ürünü olmustur. Daha önceleri Urfa, Mardin, Kastamonu, Ankara, Istanbul’da kültürü yapilmaktaydi. Fakat bugün sadece Kastamonu’nun birkaç köyünde üretimi yapilabilmektedir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Kastamonu-Safranbolu’da yer yer yetistirilir.
Kullanildigi yerler: Kirmizi renkli boya maddeleri, sekerler, uçucu ve sâbit yaglar ihtivâ eder. Sinir sistemini uyarici, istah açici, âdet söktürücü, koku ve renk verici olarak kullanilir. Toz hâlinde istah açici ve mîdevî olarak kullanilabilir. Fazla miktarda kullanilmamalidir. Hamileler kesinlikle kullanmamalidir.
|
Sakız agacı: (Mastixpistazie / Lentisque / Mastic tree / Pistacia lentiscus) Nisan-mayis aylari arasinda, yesilimsi renkte çiçekler açan 1-3 m yüksekliginde, sik dalli, çali görünüsünde ve kisin yapraklarini dökmeyen agaçlar. Mezdeki sakizi olarak da bilinir. Gövdeleri dik ve silindir biçiminde olup, saglamdir. Kabuklari esmer renkli ve reçine kanallari ihtiva eder. Meyveleri ufak, yuvarlak ve kirmizimsi siyah renklidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Bati ve Güney Anadolu.
Kullanildigi yerler: Bitkinin dal ve gövdesinden, mastix adi verilen sakiz elde edilir. Agacin gövdelerine yapilan yaralamalardan bir usare akar. Toplanan bu usare 2-4 haftada katilasir. Soluk sari renkli, kolaylikla kirilabilen parça ve damlalar hâlindedir. Özel bir kokusu ve tadi vardir. Eter ve etonolde çözünür. Sakiz içinde uçucu yag, mastisik asit, mastisin ve aci maddeler bulunmaktadir. Eskiden balgam söktürücü olarak kullanilmistir. Dis etlerini kuvvetlendirmek ve agiz kokusunu gidermek için kullanilir.
|
Salep: (Sahlep / Çayirotu / Çemçiçegi / Orchis / Tuber salep ) Orchis, Ophyris, Serapias, Platanthera, Dactylorhiza vs. cinslerine âit türlerin yumrularina verilen ad. Bu bitkilerin toprak altinda iki yumrusu bulunur. Bunlardan biri ana yumrudur ve o senenin gövdesini verir. Digeriyse gençtir (hemsire veya kardes yumru) ve gelecek yilin yumrusunu verir. Salep elde edilen türlerin hepsi yumruludur. Salep daha çok kireçli topraklari sever. Ormanlik bölgelerde yetisen saleplerin yumrusu iri olur. Çayirlarda yetisen saleplerin yumrusu ise daha zayiftir. Anadolu’da salep genellikle Orchis ve Ophyrus türlerinden elde edilir.
Salep eldesi: Bitki çiçekteyken, toprak altindaki yumrulari toplanir. Yalniz yan yumru alinir, gövdeyi tasiyan ana yumru genellikle alinmaz. Fakat her ikisi de kulanilabilir. Yumrular kremsi, yumurta seklinde veya çatalsidir. Toplanan yumrular suyla yikanarak temizlenir, ipe dizilir ve su veya sütle kaynatilir, sonra açik havada kurutulur. Kurutulan yumrular dövülerek toz edilir. Elde edilen bu toz kullanilacak hâle gelmis olan salebi verir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Çogunlukla Bati, Güneybati, Güney ve Kuzey Anadolu olmakla beraber Anadolu’nun birçok yerinde yetisir.
Kullanildigi yerler: Bilesiminde nisasta, sekerler, musilaj ve azotlu maddeler vardir. Bilhassa çocuklarda ishal kesici, kuvvet verici ve gidâ olarak kullanilir. Barsak nezlesinde soguk alginliklarinda ve öksürüge karsi halk arasinda çok kullanilmaktadir. Afrodizyak (Cinsel gücü artirici) etkisi vardir.
|
Sandal ağacı: (Kalanga / Santalum album / Santalwood / Santal de mysore) Sandalgiller familyasindan, küçük boylu bir agaçtir. Hindistan ve Malakka'nin daglik bölgelerinde yetisir. Yaprak dökmez. Yapraklari karsiliklidir. Çiçekleri sarimtirak kirmizidir. Meyveleri kiraz büyüklügünde olup, siyah renklidir. Odunu (Lignum santali) sarimtirak renktedir ve kokuludur. Bu odundan, uçucu bir yag olan, (Oleum santal / Santal esansi) çikartilir.
Kullanildigi yerler: Santal esansi, idrar yollarindaki mikroplari giderir. Ayrica, bu agacin odununu, parfüm ve tütsü yapiminda kullanilir.
|
Saparna: (Stechwinde / Sarsaparille / Salsepareille / Sarsaparilla / Smilax aspera / Smilax) Agustos-eylül aylari arasinda, beyazimsi-sari renkli çiçekler açan, tirmanici, dikenli ve iki evcikli bir bitkidir. Yapraklar sapli ve kisin dökülmez. Kalb seklinde ve tam kenarlidir. Çiçekler yapraklarin koltugunda küçük semsiye durumunda, 5-10 çiçeklidir. Meyveleri kirmizimsi, yuvarlak, 1 cm kadar çapta ve 1-3 tohumludur. Öz dikeni adiyla bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Bati ve Güney Anadolu.
Kullanildigi yerler: Kökleri tanen, nisasta, sekerler ve saponin tasir. Terletici ve kan temizleyici özelliktedir. Tohumlarin üzerlerindeki zar, “gicir” adiyla sakizlara katilir. Körpe sürgünler sebze olarak haslandiktan sonra yenir. Bati Anadolu’da “sircan” adiyla taninir. Terletir, kani temizler ve cilt hastaliklarinda faydalidir.
|
Sarısabır: (Aloe / Aloès / Aloe) Kurak bölgelerde yetisen, çok yillik, yapraklari dikenli, bal özkulu (sukulent) bitkilerdir. Öd agaci olarak da bilinir. Daha çok Afrika, Suriye, Arabistan ve Güney Avrupa’da yayilis gösterir. Buna karsilik iliman bölgelerde, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Memleketimizin Güneybati kesiminde de Romalilar döneminde kültürden kalmis, yabanilesmis türü yetismektedir. Bitkinin yapraklari birer rozet görünümünde, topraktan yayvan bir sekille çikarak yukari dogru bükülürler. Çiçek durumu dik ve sik bir salkimdir. Çiçekleri sari veya kirmizidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Güneybati Anadolu (Demre).
Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklarindan çikarilan usare (özsu) nin, güneste veya isitilarak yogunlastirilmasiyla elde edilen bakiye, siyah parlak kütleler hâlinde kalir. Bu madde sari sabir adini alir. Antrasen türevleri tasir. Kalin barsaga etkili bir müshildir. Sivisi, pigment ve haserat ilâçlari yapiminda kullanilir. Sari sabir, bali bozar. Yaniklarin sebep oldugu agrilari keser. Sirke ile karistirilip saç diplerine sürülürse dökülmelerini önler.
|
Sarmısak: (Knoblauch / Ail / Garlic / Tüm / Allium sativum) Temmuz-Agustos aylari arasinda beyaz veya pembemsi renkli çiçekler açan, 20-100 cm boylarinda çok yillik otsu bir bitki. Sarımsak diye de tâbir edilir. Vatani Orta Asya’dir. Toprak altinda büyükçe bir sogani bulunur. Yapraklari uzun, yassi, bugday yapragi gibidir. Çiçekler, küre seklinde olup, bir semsiyeyi andiran dallar ucunda toplanir. Meyveleri siyah renkli tohumlar tasiyan bir kapsüldür. Sarmisak nâdiren tohum verir. Bunun için daha çok soganciklarla (dislerle) üretilir. Sarmisagin sogan kismi beyazimsi renkli olup, sogancik veya dislerden meydana gelir. Soganciklarin hepsi bir arada ve bir kabuk tarafindan sarilmistir.
Memleketimizde beyaz ve siyah sarmisak yetistirilmektedir. Tipta beyaz sarmisak kullanilir.
Kullanildigi yerler: Sarmisagin bilesiminde sekerler, vitaminler (A,B,C), kükürtlü bir uçucu yag ve içerisinde bol olarak allil sülfür bulunur. Sarmisagin özel kokusu ve tadi bundan ileri gelir. Çok eski çaglardan beri bilinmekte ve tedâvide kullanilmaktadir. Eskiden salgin hastaliklarla mücâdelede çok kullanilmaktaydi. Antiseptik, istah açici, tansiyon düsürücü, solucan düsürücü, idrar arttirici, kan temizleyici etkileri vardir. Antiseptik etkisi, içindeki allisinden ileri gelir. Bakteriler üzerinde üremeyi azaltici ve öldürücü etkisi vardir. Eskiden harplerde antibiyotik ve antiseptik olarak çok kullanilmistir. Ayrica, kansere karsi üstün bir koruyucu, hemeroide faydali, bronsit, astim, varis, siyatik ve romotizma ilâci olan sarmisagin faydalari ve kullanildigi yerler çoktur.
Ayrıntılı Bilgi için TIKLAYINIZ
|
Semizotu: (Portulak / Pourpier / Purslane / Portulaca oleraceae) Çok yaygin ve yabânî olarak bag ve bahçelerde yetisen, bir yillik otsu bir bitki. Zirâî önemi pek yoktur. Semizotunun vatani Asya’dir. Gövdeleri toprak üstünde yatik, yapraklari sapsiz ve etli olup, çiçekler sarimsi renklidir. Meyveleri çok tohumludur. Tohumdan yetistirilebilir. Demir ve C vitamini bakimindan zengindir.
Kullanildigi yerler: Yesil yapraklari ve körpe dallari sebze olarak yenir. Mayhos bir tadi vardir. Besleyici bir sebzedir. Mide ve barsak kanamalarinda ve kanli idrarda faydalidir. Kani temizler. Seker hastaliginda susuzlugu giderir. Uykusuzluk, sinir ve zihin yorgunlugunda faydalidir.
|
Sinameki: (Sennakassie / Séné / Cassia) Afrika, Hindistan ve Arabistan’in yari çöl ve daglik bölgelerinde yetisen, 50-150 cm boylarinda, sari renkli çiçekler açan çali tipinde agaççiklar. Yapraklar yaprakçik seklinde ikiye parçalanmistir. Sinamekinin en çok C. acutifolia ve C. angustifolia türleri bilinmekte ve kullanilmaktadir. C.fistulosa türü ise ceviz agacina benzeyen büyük agaçlardir. Meyveleri fasulye meyvesi gibi esmer, yesilimsi veya siyahimsi renklidir. Içlerinde 6-10 kadar tohum bulunur.
Kullanildigi yerler: Bitkinin yaprak ve meyveleri antresan türevleri tasir. Bundan dolayi da müshil etkilidirler. Etkileri kalin barsak üzerinedir. Toz hâlinde 0,5-1 gr (günde 2-3 defâ) veya 5-10 gr sinameki yapragi üç su bardagi su ile kaynatilarak iki defâ içilir. Memleketimizde çok kullanilan müshil ilâcidir. Kolit ve spastik kabizlikta kullanilmaz.
Yalanci sinameki (Colutea arborescens) nin de yapraklari müshil etkiye sâhiptir. Içimi zordur. Tohumlari zehirlidir.
|
Soğan: (Zwiebel / Olignon / Onion / Basaliye / Allium cepa) Haziran-agustos aylari arasinda yesilimsi veya pembemsi renkli çiçekler açan, 30-100 cm boylarinda, çok yillik otsu ve soganli bir bitki. Yapraklar boru seklinde, içi bos, mavimsi-yesil renklidir. Çiçekler küre seklindeki baslarda semsiye durumunda toplanmislardir. Tohumlari siyah renkli, köseli ve küçüktür. Sogan çok eskiden beri bilinen kültür bitkilerinden biridir. Sümerler döneminden beri yetistirildigi ve kullanildigi, târihî belgelerden anlasilmaktadir. Sogan, degisik sekilli, üzeri zarimsi bir kabukla kapli, yakici lezzetli ve özel kokuludur. Kültür çesitlerine göre sekil ve büyüklükleri degismektedir. Türkiye’de sogan üretimi yapilan bölgelerin basinda Karacabey ve havâlisi gelmektedir. Bu bölgede zirâati yapilan sogan çesitleri Kantartopu, Imrali veYalova 12’dir. Kantartopu yuvarlak, hafifçe basik, kirmizi kabuklu ve depolamaya dayaniklidir. Imrali ise uzunca oval, kirmizi-kahverengi kabuklu, lezzetli ve bu bölgede tutulan bir çesittir. Yalova 12, sari sogan olarak da adlandirilir ve kantartopu çesidinden seleksiyon yoluyla elde edilmis beyaz etli, göbekli bir çesittir.
Kullanildigi yerler: Sogan çok eski çaglardan beri yemeklere çesni veren bir sebzedir. Yesil yapraklari ve kuru yumrulari kullanilir. Soganin içinde C vitamini bulunur ve besleyici ve istah açici bir besindir. Içinde bulunan kükürtlü bir madde sogana acilik verir, gözleri yakar ve yasartir. Sogan, mikroplara karsi koyma gücünü arttirdigindan, bir memlekete gelenin önce biraz çig sogan yemesi sihhati için iyidir. Sogandan sonra kereviz veya sedefotu yenirse, fena kokusu gider. Sogan, birçok faydayi bereberinde getiren bir bitkidir. Idrar söktürür. Idrar tutuklugu ve damar sertliginde faydalidir. Böbreklerdeki kum ve taslarin düsürülmesine yardimci olur. Zihin yorgunlugunu giderir. Iktidarsizlikta faydalidir. Afrodizyak (Cinsel gücü artirici) özelligi vardir. Öksürük söktürür, bronslari temizler. Akciger hastaliklari, astim nöbeti, grip ve soguk alginliginda faydalidir.
|
Soya Fasülyesi: (Sojabohne (f), Fr. Soja (m), Ing. Soybean, soya-bean) 1-1,5 m boyunda, kismen sarilici, dallanmis, bir yillik, Çin ve Japonya’da genis ölçüde zirâati yapilan, besin degeri bakimindan hayli önemi olan bir bitki. Bitkinin yapraklari üç yaprakçikli, yaprakçiklar oval sekilli ve sivri uçludur. Çiçekler sarimsi veya menekse renklidir. Meyveleri biraz kivrik, tüylü ve 2-5 tohumludur. Tohumlar küre seklinde, beyaz renkli olup, bir yaninda siyah bir leke vardir.
Kullanildigi yerler: Çin’de bes bin seneden beri soya, gerek gidâ maddesi olarak gerekse çesitli ürünlerin eldesinde kullanilmaktadir. Günümüzde de basta Amerika olmak üzere çesitli ülkelerde tüketilmektedir. Kismen soya unundan yapilmis ekmekle, soya yagindan yapilmis tereyagi birçok sofrada kabul görmektedir. Soya filizleriyle süslenmis yesil salata çok miktarda C vitamini ihtivâ etmektedir. Bu sâyede birçok memlekette tâze sebze ve meyve noksanligindan dolayi meydana çikan “Saurvy hastaligi”ni önlemektedir. Soya fasulyesi, B1 ve B2 vitaminleriyle E ve K vitaminlerini ihtivâ eder. Bilhassa “Pelegra hastaligi”na karsi “Niacin” maddesince zengindir. Insan vücûdunun hergün sarf etmeye mecbur kaldigi mâdenî tuzlar bakimindan da fevkalâde zengin bir gidâdir. Kemiklerin tesekkülünde büyük bir rol oynayan “kalsiyum” soya fasulyesinde süte nispeten iki mislidir. Buna ilâveten bol miktarda fosfor, demir, bakir, manganez, potasyum ve sodyum ihtivâ eder. Soya fasulyesi, vücûdumuzun muhtaç oldugu protein bakimindan da en zengin ve mükemmel bir gidâ maddesidir. 453 gramlik soya ununda 31 yumurtanin, 6 büyük sise sütün veya 900 gramlik kemiksiz etin ihtivâ ettigi kadar protein bulundugu laboratuvar deneyleriyle tespit edilmistir. Gelistirilen tekniklerle günümüzde soya fasulyesinden fevkalâde nefis, temiz, krem renginde un elde edilmektedir. Bu un bilhassa pasta, bisküvi, kurabiye, dondurma, sekerleme îmâlâtinda büyük miktarda kullanilmakta, bebek mamalarinda da büyük ragbet görmektedir. Yari yariya soya unundan yapilmis makarnalar, sehriyeler, hamur tatlilari, çesitli ülke sofralarini süslemeye devam etmektedir. Soya fasulyesi hem insanlar hem de çiftlik hayvanlari için çok besleyici bir gidâ maddesidir. Soya yagi birçok âilein seve seve salata yagi ve kizartma yagi olarak kullandigi bir madde hâlini almistir. Esas îtibâriyla soya yagi boyacilikta ve cila yapmakta kullanilmaktadir. Soya fasulyesi kirmalari da hayvan gidâlari arasinda mühim bir mevki isgal etmektedir. Amerika’da bâzi üniversiteler soya fasulyesinin suyunu bir nevi süt gibi kullanmakta, bundan peynir elde etmektedir. Hayvan beslenmesinin güç oldugu memleketlerde süt yerine bu fasulye suyunun kullanilmasi tesvik edilmektedir. Hâlen üretilen soya yaginin yüzde 85’ini Amerikalilar insan yiyecekleri arasinda kullanmakta, kalanini da boyacilikta, cilâ yapmakta, sabun îmâlâtinda sarf etmektedirler. Sari altin, hatta asrin bitkisi olarak da adlandirilan soyanin pekçok kullanma alani vardir. Bunlarin baslicalari; süt, yogurt, peynir, dondurma, dondurma külahi, pasta, hayvan yemi, yesil gübre, ilâç, boya, kâgit, kemiksiz et, kahve, salça, sabun, plastik maddeler, lastik, alkol, yag, margarin, soya unu, ekmek, makarna, tarhana, leblebi, çocuk mamasi vb.dir.
|
Sumak: (Gerbersumach / Sumac / Sumac / Somak / Rhus / Rhus coriaria / Tekri) 2-3 m boylarinda, kisin yapraklarini döken, çali tipinde agaççiklar. Yapraklar 5-10 yaprakçiklara ayrilmistir. Bunlar oval sekilli ve sapsiz, tüylü ve kenarlari hafif dislidir. Çiçekler yesilimsi renklerde, 20-25 cm konik çiçek durumlarinda toplanmislardir. Meyveleri olgunlukta esmer-kirmizi renkli, küre sekilli, tüylü ve eksi lezzetlidir. Sumagin 150 kadar türü vardir ve birçogu zehirlidir. Yurdumuzda Derici Sumagi (Rhus coriaria) ve Boyaci Sumagi (Rhus cotnus) dogal olarak yetisir. Kokulu sumak (Rhus aromaticus)'un tentür halindeki idrar tutamama hastaliginda faydalidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Akdeniz bölgesi, Dogu Anadolu.
Kullanildigi yerler: Yapraklari tanen, sekerler ve sari renkli boya maddeleri tasirlar. Kabiz edici, kan kesici, antiseptik etkili olup, ayrica yünlü kumaslarin boyanmasinda kullanilir. Bogaz ve dis etleri hastaliklarinda da gargara hâlinde kullanilir. Sumak meyveleri de tanen, uçucu yag ve organik asitler ihtivâ eder. Baharat olarak çok kullanilir.
|
Susam: Susam Bakiniz "Baharat Dünyasi"
Kullanildigi yerler: SUsam yagi, safra taslarinin düsürülmesinde faydalidir. Karaciger hastaliklarinda kullanilir. Kabizligi giderir. Afrodizyak (Cinsel gücü artirici) özelligi vardir. Nefes darligi ve bronsitte faydalidir.
|
Şalgam: (Brassica rapa var / Brassica napus / Turnip / Navet) Turgiller familyasindan, toprak altinda siskin bir yumru yapan, topaç biçiminde etli ve tatli yumrusu iki yillik bir bitkidir. Yapraklari parçali ve tüylü, çiçekleri saridir. Yurdumuzda yuvarlak ve kökü basik olanlar makbuldür. Terkibinde B vitamini ve madeni maddeler vardir.
Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Romatizma ve nikriste faydalidir. Mafsal sisliklerini indirir. Böbrek kumu ve tasinin düsürülmesine yardimci olur. Ergenlik sivilcesi ve egzama gibi cilt hastaliklarinda faydalidir. Gögsü yumusatir. Akcigerleri temizler. Bogaz iltihabini giderir. Kabizligi giderir. Seker hastalarinin susuzlugunu giderir.
|
Şebboy: (Goldlack / Giroflée jaune / Wallflower / Bleeding heart / Matthiola / Stock / Cheiranthus cheiri) Sari veya turuncu renkli çiçekler açan, 50 cm boylarinda çok yillik, otsu bir süs bitkisi. Çiçekler dört parçali ve karanfil kokusundadir. Yapraklari dardir. Bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Nemli, kumlu-killi ve gübreli topraklarda iyi yetisir. Soguga dayanikli degildir. Bu türe sari sebboy da denilir. Tohumla üretilir.
Kullanildigi yerler: Çiçekleri uçucu yag tasir. Uçucu yag parfümeride kullanilir. Tohumlari kalp üzerine etkili bilesikler tasir. Ayrica idrar söktürücü ve kabizligi giderici etkisi vardir.
Bahçe sebboyu (Mathiola incana): Mor renkli çiçekler açan 80 cm kadar boylarinda otsu bir süs bitkisidir. Yapraklari tüylüdür. Çiçekleri kokusuzdur. Bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Tibbî bir etkisi yoktur.
|
Şeftali: (Pfirsichbaum / Pêecher / Peach tree / Prunus persica / Peach) 3-5 m boylarinda bir meyve agaci. Bitki, meyveleri için yetistirilir. Meyveler 5-10 cm çaplarinda, yuvarlak tatli sulu ve hos kokuludur. Vatani Çin’dir. Iran’a, sonra da Anadolu’ya geçmistir. Avrupa’ya da Anadolu’dan yayilmistir.
Akdeniz bölgesinde yetistirilen çesitleri: Flardasun, early amber, sâhil seridinin dis kisminda springtime.
Ege ve Güney Dogu Anadolu bölgesinde yetistirilen çesitler: Precocissima, sâhil seridinde springtime, early red, dixierd, candinal, starking delicious, redhaven (R-1), redglobe, J.H. Hale Rio-oso-gen, Monroe, triogen, laring, glohaven, cresthaven,
Marmara Bölgesi ve Tokat, Samsun ve Amasya bölgesinde yetistirilen çesitler: Dixierd, redhaven (R-1), redglobe, laring, glohaven, cresthaven, blaka J.H. Hale Rio-oso-gen, monroe.
Kullanildigi yerler: Çiçekleri kabizligi giderir ve barsak solucanlarini düsürür. Meyvesi hazmi kolaylastirir. Idrar yollarini temizler. Bol mimktarda idrar söktürür. Basur memelerinden dogan sikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalidir.
|
Şerbetçi otu: (Hopfen / Houblon / Hop / Ömerotu / Mayaotu / Humulus lupulus / Huoblon grimpant) Temmuz-eylül aylari arasinda yesilimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 2-5 m yüksekliginde, sarilici gövdeli, iki evcikli otsu bir bitki. Bitkinin gövdeleri ince, tirmanici, sarilici ve üzeri sert tüylerle örtülüdür. Yapraklar karsilikli, uzun sapli ve yürek seklindedir. Yapraklarin da üst yüzeyleri sert tüylüdür. Erkek çiçekler yesilimsi sari renklerde ve bilesik salkim durumunda, disi çiçeklerse yuvarlak kozalaklar hâlinde toplanmislardir. Disi çiçeklerin etrâfinda brakte ve brakteol denilen genis, oval tasiyici yapraklar ve bunlarin üzerinde de salgi tüyleri bulunur. Hâlen memleketimizde, Bilecik-Bursa havâlisinde bu disi çiçek durumlarini elde etmek için genis çapta ekimi sürdürülmektedir. Biraçiçegi, Mayaotu olarak da bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey Anadolu, Marmara bölgesi. Ayrica Bilecik ve havâlisinde ekimi yapilir.
Kullanildigi yerler: Bitkinin sarimsi-yesil kozalak görünümündeki disi çiçek durumlari kullanilir. Disi durumlar agustos ayinda toplanir ve gölgede kurutulur. Uçucu yaglar, aci maddeler, reçineler, mum, tanen tasirlar. Az dozlarda istah açici, idrar arttirici, yatistirici etkilere sâhiptir. Fazla alinirsa bulanti ve kusma yapar. Hâlen bira îmâlinde kullanilmaktadir.
|
Bugün 788 ziyaretçi (1097 klik) kişi burdaydı!
|
|
|