Goraka
Goraka, yüksek oranda hidroksisitrik asit (HCA) içerir. Doğal bir diyet ürünüdür. Bilinen en zengin doğal HCA kaynağıdır. HCA, alınan kalorileri, yağ üretiminden ziyade, glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu ve enerji seviyelerini etkiler. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut, beynin doyum merkezine "Yeterince yiyecek alındı " sinyalini gönderir. Buna ilave olarak karbonhidratlardan yağ asiti sentezlenmesini engeller ve sağlıklı bir şekilde kandaki lipit seviyesini yükseltir. Böylece, Goraka merkezi sinir sistemini uyarmaksızın doğal kilo kaybını destekler ve merkezi sinir sistemini uyaran maddelerin kullanımından meydana gelen yan etkilere sebep olmaz. HCA'nın etkisiyle karbonhidratlardan yeni yağ sentezlenmesi (üretilmesi) engellenir ve mitokondriya (vücudun enerji üretim santralı), önceden depolanmış yağları yakmak için harekete geçirilir.
Hidroksi-sitrik asit (HCA) ‘nın bir diyet ürünü olarak adı 5-10 yıl önce duyuldu. Güneydoğu Asya’ya has ve meyve veren ağacımsı bitkilerden olan Garcinia cambogia (Goraka)’nın meyve ve kabuklarından elde edilen bu maddenin, kilonuzu düzenlemeye, iştahınızı bastırmaya ve enerjinizi artırmaya yardım ettiği tüm dünya kamuoyuna duyuruldu. Üstelik tüm bunları yaparken de çoğu diyet ürününün yaptığı olumsuz etkilere yol açmadan yani; merkezi sinir sisteminizi etkilemeden veya merkezi sinir sisteminiz üzerine herhangi bir yan etki yapmadan. Küçük sarı-kırmızı balkabağını andıran bu meyveler yüzyıllardır Güneydoğu Asya yemek kültüründe zaten kullanılmaktaydı ve HCA bu bitkinin kurutulmuş kabuklarından herhangi bir çözücü ya da kimyasal madde kullanılmadan ekstre (özsu çıkarma) edilmişti. Yapılan deney ve araştırmalar; HCA’nın vücüdun karbonhidrat metabolizmasını etkilediğini, karbonhidratlardan yağ üretimini baskı altına aldığını veya engellediğini, vücutta depolanmış olan yağların yakılmasına yardım ettiğini (yağları yakılacakları veya enerjiye dönüştürülecekleri yer olan mitokondriya hücresine transfer ederek), doğal olarak iştahı kesdiğini, yağ yakımını artırması ve glikojenlerin depolanmasının bir sonucu olarak da vücudun enerji seviyesini artırdığını göstermektedir.
Araştırmalar, HCA’nın belirli bir diyet sonucu bir miktar kilo vermiş ancak kilo kaybı bir süre sonra durmuş olan kişiler dahil herkese yardım edebileceğini ortaya koymuştur. 1995 te İsrail’de yapılan bir çalışmada; HCA almadan önce 2 ay süreyle standart diyet kısıtlamalı bir rejim yaparak bir miktar kilo veren ancak bu süre sonunda kilo kaybı sona eren 8 deneğe, takip eden 2 ay boyunca orta kalori kısıtlamalı bir diyet eşliğinde günde 3 kez 250 mg HCA verilmeye devam edildi. Bu iki aylık süre sonunda denekler tekrar kilo vermeye başladılar. Kilo kaybı deneğe göre 1,5 ile 8 kg arasındaydı. 1994 te Danimarka’da 28 denek üzerinde yapılan bir çalışmada ise, HCA’nın dengeli-istikrarlı bir şekilde kilo kaybını devam ettirdiği ortaya koyuldu. 28 deneğe 1,5 ay (6 hafta) süreyle orta kalori kısıtlamalı bir diyet eşliğinde günde toplam 750 (3x250) mg HCA ile beraber 125 mg krom minerali (Kronyum Pikolinat) verildi. Bu periyodun sonunda denekler ortalama 3,73 kg kilo kaybettiler. Sonraki 2 hafta boyunca deneklere HCA ve krom verilmeksizin gözleme devam edildi. İki haftanın sonunda deneklerde herhangi bir kilo artışı görülmediği gibi HCA almamalarına rağmen ortalama olarak 0,8 kg daha kaybettiler. 1997 yapılan bir çalışmada ise, deneklere 2 ay süreyle günlük 1200 kalorilik az yağlı bir diyet ve egzersiz proğramı eşliğinde toplam 2600 mg HCA verildi. Bu iki aylık süre sonunda deneklere hiç bir yiyecek kısıtlaması ve herhangi bir egzersiz proğramı uygulanmaksızın 1 yıl süreyle günde 750 mg HCA ile deneye devam edildi. Toplam 1 yıl ve 2 aylık süre sonunda denekler orjinal kilolarının %15 ‘ini kaybetmişlerdi. Ortalama kilo kaybı ise 13,8 kg dı.
HCA, aynı zamanda iştahı da kesmektedir. Fakat bu yiyeceklerden tiksinme vya yiyeceklerin tadlarını kötü ya da berbat olarak algılama şeklinde bir iştah kesilmesi değildir. Az bir yiyecekle gün boyunca sanki sürekli tokmuş gibi bir his şeklinde olan bir iştah kesilmesidir. Çünkü HCA, alınan karbonhidratları glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu etkilemektedir. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut , beynin doyum merkezine "Yeterince yiyecek alındı " sinyalini göndererek bir tokluk hissi uyandırmaktadır. Sonuç mu? Yiyeceklere karşı daha az istek ve arzu!
HCA’nın, karbonhidratlardan yağ üretimini engellerken aynı zamanda depolanmış yağların da yanmasına nasıl yardım ettiğini anlamak için ihtiyacımızdan fazla karbonhidrat aldığımızda vücudumuzda neler olduğunu ve HCA’nın bu olaya nasıl etki ettiğini aşağıdaki şema oldukça güzel açıklamaktadır. Şemadaki rakamlara göre;
Diğer Diyet ve Zayıflama Ürünleri: CLA / Aspir Çiçeği Yağı Çilorella / Chlorella Gurmar / Gymnema Sylvestre Sinirliot (Karnıyarık Otu) / Psyllium Husk Lesitin-Soya / Lecithin
Referanslar: 1-Dallas Clouatre & Michael Rosenbaum. "The Diet and Health Benefits of HCA", Keats Publishing Inc.,New York 1990 2-AIM's ınternet Guidelines, Partner's magazine. September, 1999, page 31 'On Your Side', The article "The ABC's of HCA" 3-"The Wealth of India (Raw Materials). Publication Information & Directorate, C.S.I.R. New Delhi,1985 4- The article "Fat-Burning Capability of HCA", 1997-1999 by AIM USA,Partner's Magazine-March '99. 5-Warrier P.K., Nambiar, V.P.K. and Raman Kutty C., Indian Medicinal Plants, Pub., Orient Longman 1995; 3 : 59.
|