Ayısarımsağı
Ayısarımsağı (Allium ursinum), ilkbahar müjdecilerinin en başta gelenlerinden biridir. Orman sarımsağı ve cadısoğanı isimleriyle de bilinir. Her ilkbahar, bize güneş ve sıcak için yeni bir umut getirir. İçimiz yine şenlenir, ilk yeşilliklerle sevinir ve bunların tümünün Yaradan'ın iyiliklerle dolu armağanları olduğunu düşünürüz. Bu yeni ve görkemli yeşillikle birlikte, bizler de, sağlık açısından hiçte küçümsenemeyecek derecede tazelik kazanabileceğimiz, bir doku yaşlanmasını yavaşlatma ve beden temizliği kürüne başlayabiliriz. Ayısarımsakları, inci çiçeğininkini (Mayıs Çiçeği) andıran, neşter biçimindeki cilalanmış gibi parlayan taze yeşil yaprakları, saydam bir beyaz tabaka ile örtülü, uzunca bir soğandan çıkarlar. Üstünde beyaz çiçek yuvarlakları olan açık yeşil ve pürüzsüz sapı 30 cm kadar uzar. Ayısarımsağı, yalnızca bitkisel topraklı, nemli çayırlarda, gölgeli ve nemli dere kıyılarında, çalılıkların altında, yapraklı ağaç ormanlarına yetişir. Bitki daha görülmeden, keskin sarımsak kokusu çevreye yayılır. Bu koku ona yabani sarımsak adını da kazandırmıştır ve gerek inci çiçeğinin yaprakları, gerekse zehirli güzçiğdemi veya acıçiğdem (Otlak Safranı-Colchicum autumnale) ile karıştırılmasını kesinlikle önlemiştir. İlkbaharda, tabanı nemli ormanlıklar ayısarımsağının taze ve yeşil yaprakları ile kaplanır. Nisanda, Mayısta ve bazen daha da erken yeşermeye başlar. Çiçekleri ise, ancak mayıs ortasında veya haziranda görülür.
Bitki, genellikle bildiğimiz sarımsağımızın özelliklerini paylaşır, ancak çok daha güçlüdür. Bu nedenle o, doku yaşlanmasını yavaşlatma kürü için vazgeçilemez bir bitkidir ve kronik deri hastalıklarına karşı da çok başarılıdır. Yapraklar kuruduklarında şifalı güçlerini yitirdiklerini için, taze bitki kullanımına önem verilmelidir. İnce kıyılarak, tereyağlı ekmeğin üstüne serpiştirilip yenebilir. Ayrıca, yine ince kıyılarak, aroma katkısı için çorbalara (kaynatılmadan ), haşlanmış patatesin üstüne ve maydanozla tamamlanan daha başka yemeklere kullanılabilir. Yapraklar, ıspanak veya salata gibi de hazırlanabilir. Fakat, miktar fazla tutulduğunda rahatsız edici bir tat oluşturduğu için, ıspanak gibi pişirilmek istenildiğinde ısırganotu ile karıştırılarak kullanılmalıdır Bitkinin genç yaprakları nisan ve mayısta, yani çiçeklenmeden önce, soğanı ise yaz sonunda veya sonbaharda toplanır. Ayısarımsağı soğanı, aynen sarımsak gibi kullanılabilir. Mideleri duyarlı olan kişiler, yaprakları ve soğanı ince doğrayıp üstüne sıcak süt dökmeli, 1-2 saat beklettikten sonra, bu sıvıyı içmelidirler. Bitkinin iyileştirici gücüne bütün bir yıl boyunca sahip olmak isteyenler ise, bir ayısarımsağı tentürü hazırlayabilirler. Bu tentürden her gün 10-12 damla, biraz suya karıştırılarak alınır. Bu damlalar, kusursuz bir zihin açıklığı kazanılmasına yardım eder, atardamar sertliğine karşı önlem yerine geçer. Ayısarımsağı, sindirim sistemini çok olumlu etkiler. Aşırı ve kronik ishallerde, bunlar gaz ve kolik eşliğinde olsalar bile, oldukça etkili olabilir . Ayrıca, eğer bağırsak krampı veya yorgunluğu nedeniyle oluşmuşsa, kabızlıkta da çok başarılı sonuçlar verebilir. Kurtlar ve hatta bağırsak solucanları, bir süre ayısarımsağı kullandıktan sonra yok olurlar. Bağırsakların çalışma randımanı artınca, yaşlı kişilerde görülen, hareketsizlikten veya bağırsakların doluluğundan kaynaklanan rahatsızlıklar da sona erer. Mideden kaynaklanan kalp düzensizlikleri, uykusuzluk, aynı zamanda, atardamar sertliklerinin veya yüksek olan kan basıncının yol açtığı baş dönmesi, kafada basınç ve soluk alma düzensizlikleri de azalır, basınç fazlalığı zamanla normalleşir. Ayısarımsağı şurubu, sürekli balgam çıkaran ve bu nedenle soluk alma zorluğu çeken yaşlı kişiler için de faydalı olan bir iksirdir. Kronikleşmiş öksürüklerde bile göğsü yumuşatabilir ve böylece, soluk alma zorluklarını ortadan kaldırır. Genellikle yaşlı kişilerde oluşan ödemlerde ve akciğer rahatsızlıklarında bu iyileştirici şurup başarıyla kullanılabilir. Kullanılan taze yapraklar böbrekleri ve mesaneyi temizleyerek, idrar söktürür. Zor iyileşen yaralar, üstlerine taze bitki özsuyu sürüldüğünde hızla iyileşebilir. Bitki, kendisini özellikle sivilceli ciltlerde kanıtlamış bir kan temizleyicidir. Ünlü herbalist Künzle, özellikle bu bitkiyi çok överdi: “O, tüm bedeni temizler, zararlı ve inatçı maddeleri dışarı atar, sağlıklı kan yaptırır, zehirli maddeleri öldürür ve dışarı atar. Oldum olası hastalıklı kişiler, liken hastaları, soluk benizliler, yılancık ve romatizma hastalığına yakalananlar, ayısarımsağına altın gibi saygı duymalıdırlar. Yeryüzündeki başka hiçbir bitki, midenin, bağırsakların ve kanın temizlenmesinde böylesine etkili değildir. Genç kişiler gül çardakları gibi çiçeklenecekler ve güneşin altındaki bir çam kozalağı gibi gelişeceklerdir." Kullanım Biçimleri : Aroma ve Baharat : Taze bitki yaprakları, maydanoz gibi doğranarak, tereyağlı ekmeğin, çorbaların, salataların ve et yemeklerinin üstüne serpiştirilir. Ayısarımsağı Tentürü : İnce doğranmış yapraklar veya soğanlar, bir şişenin boğazına kadar gevşekçe doldurulur, üstüne, bitkileri aşacak miktarda, iyi kaliteli konyak eklenir ve 14 gün güneşte veya sıcak bir ortamda, arada bir çalkalanarak bekletilir ve sonunda süzülür. Günde 4 kere, biraz suyun içine 10-12 damla karıştırılarak alınır. Ayısarımsağı Şurubu : Bir avuç dolusu ince kıyılmış bitki yaprağı, iki bardak dolusu beyaz şarap içinde kısaca kaynatılır, isteğe göre, bal veya reçelle tatlandırılır ve gün boyunca yudumlanarak içilir. Şifalı Bitkilerin Kullanım Biçimleri Şifalı Bitkilerin Toplanmaları Referanslar: 1-"Gesundheit aus der Apotheke Gottes" "Tanrı'nın Eczanesinden Saglık", Maria Treben |