***
































ALLAH (C.C) KİME HAYRI MURÂD ETTİYSE, ONU DİNDE FAKÎH (ÂLİM) KILAR.

1- ONU BİR YILBAŞI GECESİNDE KAYBETTİM

ONU BİR YILBAŞI GECESİ KAYBETTİM
 
BU YILBASINI KUTLARKEN BU OLAY BIZIM BASIMIZA GELMEZ DEMEYIN....!
Oldukca varlıklı bir ailenin çocuğu idi. Ailenin gozbebeği, ailenin onur duyduğu bir çocuktu. Delikanlilik cagimizda idik. Bizim zamanimizda Yilbaşında da ara tatil yapılırdı. Karnelerimizi aldık okuldan ayrılırken, Yarın yılbaşında babamla rakı içeceğim...!  dedi.
Her halde çok şaşırmıstım. Hiç bir şey diyemedim. Çünkü o benim için örnekti... Cok sevdigim, kalbinde kötülüğün zerresi olmayan, arkadas canlisi, sozu dogru, okulun en caliskani, en bilgilisi bir arkadasti.
Birbirimizi ilk tanidigimizda kalplerimiz birbirimize sanki kopmaz baglarla baglanmisti. Cep harcligim bakimindan ben onunla denk degildim. Yalniz kara
tahtanin onunde, yazili sinavlarda ayni boyda oluyorduk. Kan kardesiydik, can kardesiydik. Bu uzun bir sure boyle devam etti, ta ki... o yilbasina kadar.
Yilbasi dönüşü aramiza mesafeler girdi.  Benim
anlayamadigim bazi kopukluklar basladi. Yollarimiz ayrilmaya baslamisti.
Birbirimizden ayri dusmustuk. Onun ustun niteliklerine hayran, kopyasina muhtac olanlar, guzel kizlar
cevresini hic bos birakmiyorlardi. Once gezilere, turlara, goturduler. Birlikte partiler duzenlendi. Ona diskoteklerin yolunu ogrettiler.
Gittikce kesin bir yol ayrimina geldigimizi anliyordum. Simdi geriye o gunlere baktigimda anliyorum ki, cep harcligi olmayan bir kisi olusum, yoksul olusum bana dogru olani yaptirdi.
Kendisine yoneldigi yolun yanlisligini soyledim. Kendisiyle boy gostermeye dunden istekli zengin cocuklarin yaninda, yanlis bir yasamin icine girdigini, gittigi yolun sonunun karanlik oldugunu soyledim.
Bu, bilgili, ustun nitelikli, kendisine gipta ettigim arkadasimin, icine dustugu dumanli ortamda, bana tepeden bakan, beni kucumseyen bir gulusle benimle arkadasligina deger vermedigini, beni terkettigini anladim.
Her halde kader kiskanmis olacak, universiteye alisma surecinde bu arkadaslik noktalandi. Kisa suren bu cosku dolu arkadasligin anilarini her zaman taze tuttum ve tum hayatim boyunca onu her zaman gormek istegi icinde
oldum.
Kopuş o kopuş, gidis o gidis. Ben de kendisini biraktim.
Bir gun arkadaslariyla yanimdan gecerken,  Gel surada bir tek atalim, hayatı ogren, yasamin tadina bak!  dediler. Kendilerine cok saygin ve sevgi dolu
bir sesle,  Hayir!  dedim. Hakkimda 'Ot gibi bir adam!' dediklerini duyar gibi oldum. Cok uzgundum.
Ilk kadehten, bir ilk yudumdan ilk nefesten  sonra bak dunyan nasil degisecek, ne guzellikler bulacaksin!  sozlerine, bir tepki gostermeden yanlarindan buyuk bir zorlukla uzaklasmaya calistim.
Bir tepki gostermek bosuna idi. Bundan sonra onun hakkinda kulaklarima hic
bir haber gelmedi.
Son gunlerde kendisini gorebilecegimi ogrendim. Keske gormeseydim.
Bugun onun hayatta ve canli olduguna agliyorum. Olum haberini isitmis olsaydim bu kadar kederlenmez ve bu kadar aglamazdim.
 
SARAYLARIN, KÖŞKLERİN, LÜKSLERİN COCUKLARI TOZ, KÖPRÜNÜN ÇOCUKLARI İSE BALLY ÇEKERLER.
Cok gecmeden sabahi aksami, dunu bugunu, yarini birbirinden farki olmayan bir hayatin icine girmisti. O zengin cocuklari ve o guzel kizlar, o babalarinin bol cep harcligina sahip arkadaslari, teker teker yanindan uzaklastilar.
Artik onun icin hayat meyhane, sarap, basagrisi ve uyku ile es anlamli olmustu. Ertesi gun ayni hayat yeniden basliyordu. Bakislarinda o yuzyillarin otesini okuyan parlaklik, yerini, bir saniye sonrasini dusunemeyen bir dumanli donukluga birakmisti.
Hastalanip yataga dusunceye kadar kendisiyle hic bir selamlasmam olmadi. Onu benden koparan kadere isyan ediyordum. Onu benden koparanlara lanet ediyordum. Onunla karsilasmak istemiyordum. Fakat kalbim onu bulmami, onunla
hem-dert olmami istiyordu. Bir icgudusel durtu, son gunlerde kendisini gorebilecegimi soyluyordu. Her yerde onu ariyordum.
Ailesini aradim. Titreme nobeti icinde aglayan sesler,
-“Bilmiyoruz, bir tek evladimiz bizden koptu. Perisaniz. Evimizde olum sessizligi var....!” yanitlarini aldim.
Ariyordum. Meyhanelerde gozukmuyordu. Kavga ettigini, cingar cikardigini isiten goren olmamisti. Bir cukura atilmamis, polise dusmemis, hapishaneye girmemisti. Sanki yer yarilmis yerin dibine girmisti. En son ugradigim karakolda kendisi hakkinda bilgi sorarken, filan yerde bu isimde perisan,
hasta bir adamin yattigini soylediler.
Hic sasirmamistim. Tarif edilen yeri zar-zor buldum. Keske gormeseydim. Bugun onun hayatta olduguna agliyorum. Olum haberini isitmis olsaydim bu kadar uzulmezdim.
Kilitsiz, yari acik viran bir kapidan bir viraneye girdim. Loş karanlik bir holden, sokak seviyesinde tuglasi, tasi dusmus bir duvar araliginin aydinlatmaya calistigi, duvarlarinin rengi secilmeyen, icinde ne oldugu belli olmayan bir izbe odaya girdim. Hasta bu odada olmaliydi.
Ne bir doktor, ne bir yardimci ve ne de bir ziyaretci vardi. İnsan fakirlere karsi merhametlidir ama, paraya karsi da ozel bir sevgisi vardir. Doktorlar da vizite ucretinden asagi is goremezler. Cunku bagli olduklari oda, haksiz
rekabet yapiyor diye haklarinda kovusturma acabilir.
Insan düşmeye gorsun. Bir kere dusunce o eski arkadaslar, onunden gizlenerek, uzaklasarak, sokak degistirerek gecerler.
Karanliga gozlerim biraz alisti. Oyle bir yerde idim ki, ne bir eve benziyordu ve ne de icinde bir insan nefesi hissediliyordu. Mutfaginda ne kaynayan caydanligin tatli sesi ve ne de pisen yemegin istah acan kokusu
vardi.
Insan gozunun guc yetiremedigi inler ve cinler kol geziyordu. Ne ev islerini yuruten bir kadinin ayak sesi ve ne de gulen, eglenen, oynayan, aglayan
cocuklarin muzigi vardi. Hic bir hayat belirtisinin bulunmadigi bir yerde, bir canliyi ziyaretten cok sanki bir olunun kabrini ziyarete gelmis gibiydim.
Biraz ilerledim. Ince bir yayginin altinda, yaygidan cok daha ince bir deriyle ortulmus bir kemik yiginindan, cok derinden gelen hafif bir nefes alisi duyar gibi oldum. Gozler gorunmeyen tavana, dipsiz karanliklara
dikilmisti. O idi. Bu o arkadasim idi.  Beni tanidin mi?  Diye sordum. Nefeslerin zor alindigi uzun bir aradan sonra binbir guclukle kipirdayan dudaklar:
-“Sesin filan arkadasimi aklima getirdi. Yoksa sen o musun?” dedi.
-“Evet, nasilsin, ne sikayetin var?”  diye sordum. Cok buyuk bir zorlukla nefes almaya calisarak, 
-“Şikayetim, ilk kadehten aldigim ilk yudum... O ilk 
nefesti.  Malimi, sihhatimi, serefimi ve aklimi verdigim ilk yudum...
Bugun de hayatimi vermekte oldugum o ilk kadehin ilk yudumundan sikayetim var” dedi. “Sen hakliymissin, fakat o zaman benim icine girdigim o cekici hayati kiskandigin icin beni uyardigini sanmistim. İlk kadehten ilk yudumu tattiktan sonra kontrolum elimden cikmiştı.” diye ilave etti.
İçkiye olan tutkunluk insan yaratilisinda yoktur. İnsanda aşk ve sevgi, karşı cinse gitme isteği yaratilişta vardır. Fakat uyusturucu, alkol ve sigara aliskanlığı işte o ilk kadehle, ilk yudumdan sonra baslar.
 
NICIN ILK YUDUM  NICIN  ILK  NEFES?
Bogazinda bir seylerin dugumlendigi hiriltili bir sesle devam etti:
-“İlk yudumdan sonra bir an saadet, sihhat, içgudusel guzellikler, rahat konusma ve arkadaslarimin onunde yer alacagima inanmistim.
Kazanacagimi sandigim ustunluklerin yerini yoksulluk, hastalik, akildan yoksunluk aldi.
Umutlarimi susleyen ustunluklerin yerini bu felaketler aldi. MAHVOLDUM!
İşte ölüyorum!”  diye inledi.
Icimde bir seylerin koptugunu hissettim. Soyledikleri duyulmuyordu. Belki ben duyamiyordum. Kendisine uc kasik su verebildim. Soyleyecek bir soz kalmamisti. Soz bitmisti. Zira artık ölmüştü.
Gozlerim karardi. Ayni karanlik dehlizlerden
gecerek perisan bir halde sehrin sokaklarina dustum. Bir muzikholden kulaklari patlatan davul ve zil sesi, cilgin ve cirkef
cigliklar geliyordu.
ONU BIR YILBASI GECESINDE KAYBETTIM.....!
BU YILBASINI KUTLARKEN BU OLAY BIZIM BASIMIZA GELMEZ DEMEYIN....!
COCUGUNUZA ILK YUDUM'U  /  ILK NEFESI  SIZ TATTIRMAYIN.
SIZ  DE  TATMAYIN  !  BIRAKIN  SU MERETI  !
SOYLEYIN ONA ILK YUDUM'U  /  ILK  NEFESI  HIC TATMASN...!
EMNIYETTEN SATANIST GERCEKLERI, ALTIN IGNE VURUSUN,
BAKIRKOY AMATEMIN, VB.  GERCEK HIKAYELERINI OKUYUNUZ VE OGRENINIZ....!
YENI YILINIZ SAGLIK VE BASARILARLA DOLU OLSUN.
 
ZEKI  KENTEL
 
Bugün 539 ziyaretçi (790 klik) kişi burdaydı!










 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol